1995 senesinden 2001 senesine üniversite okurken devamlı gittiğim, o zamanlar bile içindeki çay bahçesinin kalabalık olduğu, yine içinde Sivas'a has hediyelik eşyaların satıldığı tarihi yapıdır. O zamanlar içinde bulunduğu park alanı daha yeşil ve ağaçlıydı. Bence o hali çok daha güzeldi. Yapının tarihçesine gelirsek;
Taç kapının hemen üzerinde üç yönden akan yazıttan medresenin, İlhanlı Veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271/1272 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yapının günümüze ulaşan tek özgün yanı, Anadolu'nun en yüksek taç kapısına sahip görkemli ön cephesidir. Taç kapı üzerinde yükselen iki minare ise adeta Sivas'ın sembolü olmuştur. Anadolu'da yapılmış en abidevi medreselerden biri olup, Dârü'l-hadis adıyla da bilinir. İki katlı, dört eyvanlı bir yapıdır. Taç kapının üzerindeki tuğla minareler çini bezemelidir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taşkapı ile yanlarındaki mukarnaslı nişler yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır. Köşelerde yivli yarım kuleler vardır. Halen sağlam durumda olup ziyarete açıktır.