İstanbul'a her gelişimizde mutlaka bu terasa, güzel manzaraya, lezzetli yemeklere, şefkatli garsonlara (sadece misafirler için değil, martılar için de) geliyoruz. Varışlardan birinde, martının yuvasını diktiğini ve civcivleri kuluçkaya yatırdığını gördük. Garsonlar onu beslediler ve yağmurlu günlerde ona kişisel bir şemsiye koydular, bu yüzden miyilo'ydu. İstanbul'da sadece kedileri sevmezler)