• Ey müslümanlar, öğrenin veya öğretin ve fıkıh öğrenin de câhil olarak ölmeyin. ... Fıkıh ilmi dört büyük kola ayrılır: 1) İbâdât: Namaz, oruç gibi ibâdetler.
  • Çünkü fıkıh ilminin temel konuları bir Müslümanın kendisine hükmedilen konuları bilmesine, doğru bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olmaktadır.
  • Istılahta; kişinin, lehine ve aleyhine olan şeyleri yani hak ve sorumluluklarını bilmesi olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla da fıkıh gelişigüzel bir bilgi değildir.
  • Fıkh-ı Ekber tabiri, akâid ve tevhid ilmini, Fıkh-ı Vicdâni kavramı, nefis terbiyesi ve ahlâk ilmini, sadece fıkıh kelimesi ise, ameli konuları kapsıyordu.
  • Fıkıh, Arapça fikh kelimesinden Türkçeye geçmiş ve tek bir anlama gelir. Bu kelime eski Türkçe olarak nitelendirilir.
  • Fakih kelimesinin İslam ilimlerindeki terim anlamı ise tarih içerisinde fıkıh kelimesinin değişen manası ile paralel olarak değişikliğe uğramıştır.
  • Fıkıh bilgileri, İslâmın dört kaynağı olan Edille-i Şer’iyyeden, yâni Kur’ân-ı kerîmden, hadîs-i şerîflerden, icmâ-ı ümmetten ve kıyastan elde edilmektedir.
  • Dolayısıyla fıkıh, Kur’an’ın ve hadisin insan lisanıyla anlaşılmış ve kaleme dökülmüş şeklidir. Ancak fıkıh, Kur’an değildir, hadis değildir.
  • Daha sonra da hüküm isteyen furû mes'elelerine ve onları bilmeye denmiştir. Rasûlullah (sav) döneminde "fıkıh", bugünkü tahsîsî (spesifik) anlamında değildi.