• Tiyatronun, Dionysos'a tapanlar gibi, kendi kişiliklerini geride bırakmaya ve canlandırdıkları karakterle bütünleşmeye çalıştıkları için bu etkinlikten...
  • Ona bunun iyi bir fikir olmadığını söyler fakat Midas ısrarcı olur ve Dionysos dileğini kabul eder.
  • In it, he described how Zeus "intended to make a new Dionysos grow up, a bullshaped copy of the older Dionysos" who was the Egyptian god Osiris.
  • ...krallarına götürmüşler. midas onun dionysosun arkadaşı olduğunu anlayıp mükemmel bir ev sahipliği yapmış. sonra dionysos "dile benden ne dilersen" diyince de...
  • Dionysos, ölümsüzler ve ölümlüler arasındaki bağları temsil eder ve özellikle tarım, bağcılık ve şarapçılıkla ilgili törenlerde önemli bir yere sahiptir.
  • Yunan mitolojisinde en güçlü ve önemli tanrı olan Zeus ve Semele’nin oğlu olan Dionysos’un doğuş efsanesi oldukça ilginç.
  • Bazı mitoloji kaynakları onu kesinlikle, sonradan ortaya çıkan yabancı bir tanrı saymakta ve Yunanlıların baştan beri Dionysos kültüne karşı tepki gösterdiklerini...
  • Bu anlamda, güler yüzlü fakat vahşi ve tehlikeli derecede büyüleyici bir aracı olan Dionysos, yaşamın kalıcı gizemlerinden ve paradokslarından birini temsil...
  • Hera in her gratitude ensured that Dionysos, actually only a demigod, became a full Olympian god with permission to reside on Mt.
  • Fakat Hera, Dionysos’u rahat bırakacak gibi değildi pek, bu sebeple Zeus, Dionysos’u kıskanç karısından korumak için Nysa vadisine, nemflerin yanına gönderdi.