• The meaning of EXOTIC is introduced from another country : not native to the place where found. How to use exotic in a sentence.
  • Boğazın kalbinde yer alan Exotic Otel de toplam 18 standart ve 4 suit oda bulunmaktadır. ... Exotic Hotel’in Exotic Spa’sı ile kendinizi şımartın!
  • Exotica erotik filminde Nevroza yakalanmış bir adam, teselli bulmak amacıyla Exotica kulübüne sık sık gider, ancak orada bile geçmişi asla uzakta değildir...
    Bulunamadı: exotic
  • "exotic" metninin Reverso Context tarafından İngilizce-Türkçe bağlamda çevirisi: exotic animals, exotic places, exotic plants, exotic species, exotic dancer.
  • Exotic Gazsız İçecek uygun fiyat ve indirim fırsatlarıyla burada. Tıkla, en ucuz Exotic Gazsız İçecek ayağına gelsin.
  • yabancıl, başka iklime ait, yabancı ülkeden gelen, dışarıdan gelme, yerli olmayan, ecnebî, haricî. exotic DEVAMINI OKU. flowers/food/smells. an exotic purple bird.
  • En ucuz Exotic Meyve Suyu fiyatları 29,70 TL'den başlayan fırsatlarla Akakçe'de! 8 farklı Exotic Meyve Suyu seçeneğini gör, indirimleri yakala!
  • EXOTIC meaning: 1 : very different, strange, or unusual; 2 : not living or growing naturally in a particular area from another part of the world.
  • A seemingly perfect backdrop for a strip club, the island should sound ideal to any girl coming from Portland, Atlanta, or Anchorage to work as an exotic dancer.