- MESS olarak iş sağlığı ve güvenliğini çalışma hayatının temel taşı olarak görüyor, çalışma arkadaşlarımızın güvenliğini her şeyin üzerinde tutuyoruz.
- ile ayni anlama gelir. yemek salonu, yemekhane, orduevi lokantası, (bilhassa askerlerin) topluca yemek yedikleri yer. Officers are at mess now.
- Mutfaktaki bu dağınıklıktan kim sorumlu? - Who's responsible for this mess in the kitchen? ... - Tom certainly came out of that mess smelling like a rose.
- All Canadian Forces personnel, regular and reserve, must belong to a mess, and are termed ordinary members of their particular mess.
- MESS definition: 1. Mess or a mess is something or someone that looks dirty or untidy: 2. an animal's solid waste….
- "mess" çevirileri Türkçe. Örnek cümleler: I don't know what to do about that mess. ↔ O dağınıklık hakkında ne yapacağımı bilmiyorum.
- 16K Followers, 6 Following, 710 Posts - MESS (@mess.kurumsal) on Instagram: "Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası".
- b. Something that is disorderly or dirty, as a accumulation or heap: Who left the mess on the kitchen floor?
- You can use the word mess after someone says or does something that's embarrassing, stupid, pathetic, ridiculous, or weird.
- Eton is renowned for its "messes," and "strawberry mess" is Empress of them all, with raspberry mess as a very good second.